Gerçekten bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum yazarken veya anlatırken çok zorlanacağımı biliyorum neyse şimdi hikayeye başlayalım seni 19 62'ydi soğuk kış aylarında içimizi sımsıkı sıcacık tutan çok önemli büyüklerimizle birlikte sohbet edelim dedik her sabah ve her akşam büyüklerimizin yanına gider onlardan nasihat alırdık bilemediğimiz konuları da onlardan öğrenirdik daha sonrasında bizim bir tane yaşlı mı yaşlı bir tane nenemiz vardı ne yapacağını bilemiyordu bazen de onu tıkandı biz de sırasıyla onu ziyarete gidiyorduk ihtiyaçlarını falan gideriyorduk yine o günlerden bir gündü neneyi ziyarete gitmiştim derken bana çekmecedeki ilaçları almamı söylemişti ben de çekmece iyileşip o ilaçları aldım lakin ilaç yerine sadece beyaz bir tane mektup zarfı vardı dayanamadım bu zarf neyin zarfıdır neden cevap verdi yavrum bu sana benim son vasiyetimdir ben sadece öldüğümde gelip onu açıp okumanı istiyorum o benim vasiyetim ve onu sana veriyorum güzel kızım dedi ağlamaklı bir sesle tamam neneciğim demek ile yetindim fakat içimde de bir merak vardı acaba o mektupta ne yazıyordu o zarfta ne vardı gece hiç yatamamıştım aklım fikrim o mektupta kaldı en sonunda dayanamadı bir gün öğle vakti ya ilaçlarını içirip onu yatırırım dolaba doğru yaklaştim ve açık okumaya başladım adeta beynimden vurulmuşa döndüm o mektubu paylaşmayacağım sizlerle ama şunu bilmenizi istiyorum ki hiç kimse yaşlı bile dahi hiç kimse aynı değil
### no choices found for poll!